BERGAMA

İZMİR, TÜRKİYE

Bergama ilçesi, Türkiye'nin batısında, İzmir ilinin 112 km kuzeyinde yer almakta ve en yakın deniz kıyısından 27 km içeride bulunmaktadır. İzmir ilinin en büyük ilçesi olan Bergama'nın nüfusu 105.754'tür. Ege Bölgesi'nin önemli kültür turizmi destinasyonlarından biridir. Bergama, tarihi geçmişi ve arkeolojik değerlerinin yanı sıra doğal güzelliklere de sahiptir. Pergamon, Helenistik, Roma, Doğu Roma ve Osmanlı Dönemlerine ait katmanları içeren "Pergamon Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı" unvanı ile 2014 yılında dünyanın 999., Türkiye'nin 13., İzmir'in ise 1. Dünya Miras Alanı olarak UNESCO Dünya Miras Listesi'ne dahil edilmiştir. Bergama, Paganizm, Hristiyanlık, Musevilik ve İslamiyet'i yansıtan yapılara ev sahipliği yapmaktadır. Hristiyanlığın Batı Anadolu'daki yedi kilisesinden biridir.

BERGAMA'YI ZİYARET ETMEK İÇİN 4 NEDEN

Parşömen üretimine tanık olun!

Hayvanların (koyun veya keçi) derilerinden yapılan Parşömen adı Bergama'dan gelmektedir. Yunan dünyasında kullanılan Mısır papirüs rulolarının yerini zamanla parşömen kitaplar almıştır. Bunun nedeni, Mısır Kralı'nın Bergama Kütüphanesi'nin İskenderiye Kütüphanesi'ni geçmesini önlemek için papirüs ihracatını yasaklamasıdır. Buna karşılık Bergamalılar, rakip İskenderiye kentinin tekelinde olan papirüsün yerine yeni bir yazı malzemesi olarak parşömeni icat etmişlerdir. İlçe merkezinde yürürken hala geleneksel yöntemlerle parşömen üreten bir atölyeye rastlamak mümkün.

El yapımı halılara dokunun!

Halı, kilim, çuval, heybe, seccade gibi yün dokumalar Bergama Bölgesi'nin en gelişmiş el sanatları arasındadır. Kök boyalı halılarda rengin solmaması ve her zaman parlak kalması bu halıların kalitesini göstermektedir. 19. yüzyıla kadar Bergama halıları çok popülerdi. Neredeyse her evde bir halı tezgahı vardı. Yılda ortalama 19 km halı ihraç edilirdi. Özellikle Avrupa'da Bergama halıları soylular, koleksiyoncular ve hatta kiliseler arasında çok ünlüydü. Günümüzde sadece bazı köylerde halı üretimi yapılmaktadır. Bergama halıları çeşitli renk ve özelliklerinin yanı sıra hikâyeleriyle de dikkat çekmektedir.

Klarnet melodilerini dinleyin!

Klarnet, çoğunlukla bölgedeki Rum nüfus tarafından çalınan bir müzik aletiydi. 1900'lü yılların başında ise tüm nüfusa yayılmıştır.Ustalar genellikle çocuklara müzik ve nota öğretmek isteseler de, parçaları en kısa yoldan çalmayı öğrenmeyi (kulaktan öğrenme) tercih ederler.Genel amaç kısa sürede iyi klarnet çalmayı öğrenip düğünlerde ve eğlence etkinliklerinde sahne almaya başlamaktır.Bu durum birçok müzik araştırmacısının dikkatini çekmiştir.Bergamalı klarnetçiler, caz ve blues gibi müziğin farklı dallarındaki konserlerin popüler icracıları haline gelmiştir.

Türkiye'nin en eski yerel festivaline katılın!

Türkiye'de 1937 yılından bu yana düzenlenen ilk yerel festivaldir. Konserler, forumlar, sempozyumlar, paneller, yazarlarla söyleşiler, film gösterileri, halk oyunları, çeşitli sergiler, tavla, dama ve satranç yarışmaları düzenlenmektedir.Festivalin bir günü Kozak bölgesinde düzenlenmekte ve piknik havasında geçmektedir.Halk oyunları, el sanatları, geleneksel kıyafetler granit taşı, şarap, geleneksel yiyecekler ve çam fıstığı yerli ve yabancı turistlere tanıtılmaktadır.Uluslararası bir nitelik kazanan Bergama Festivali'nin 86'ncısı 2022 yılında gerçekleştirilmiştir.

İLGİ ÇEKİCİ NOKTALAR

Pergamon Antik Kenti

Pergamon ismi "kale" ya da "müstahkem mevki" anlamına gelen "Perg" ya da "Berg "den gelmektedir. MÖ 283 yılında Philetairos, 150 yıl boyunca siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan güçlü bir krallık olmayı sürdüren Pergamon Attalos Hanedanlığı'nın kurucusu olarak krallığını kurmuştur.Pergamon Kralı Attalos III'ün vasiyeti üzerine, MÖ 133 yılında Roma'nın hâkimiyetine giren kent, Asia eyaletinin başkenti olmuştur.MÖ 1. yüzyılda Pergamon'da yaşamış olan yazar ve filozof Pilinius Secundus, antik kenti "Küçük Asya'nın en ünlü ve saygın kenti" olarak tanımlamıştır.Pergamon, topografyadan en iyi şekilde yararlanılarak inşa edilen anıtsal mimarisiyle Helenistik şehir planlamasının en görkemli örneğini temsil etmektedir. Helenistik Dönem'in en ünlü ve tanınmış heykeltıraşlık okullarından birine sahip olan kent, MÖ 2. yüzyılda Zeus Sunağı'nı ortaya çıkarmıştır.

Asklepion

Asklepios adına inşa edilen şifa merkezlerine "Asklepion" adı verilirdi. Yılana dolanmış bir asa olan Asklepios'un asası bugün de tıbbın sembolü olmaya devam etmektedir.Bergama'daki Asklepion M.S. 2. yüzyılda Romalılar döneminde önem kazanmıştır, ancak burada M.Ö. 4. yüzyıl gibi erken bir tarihte kutsal bir alan bulunmaktaydı.Asklepion'un kalıntıları çoğunlukla Roma İmparatoru Hadrianus tarafından teşvik edilen düzenlemelere aittir.Kutsal Alan'a giriş Via Tecta (Kutsal Yol) üzerinden sağlanmaktaydı.Yolun sonunda anıtsal giriş (Propylon) bulunmaktadır. Girişi takiben sütunlu galerilerle çevrili geniş bir avlu vardır. Kütüphane, tiyatro, tapınaklar, havuzlar, çeşmeler, yeraltı tüneli ve uyku odaları alanda görülebilir. Burası aynı zamanda eczacılığın kurucusu ve Roma İmparatorluğu'nun saray hekimi Galenos'un kentidir.

Kızıl Avlu

MS ikinci yüzyılda Mısır tanrıları adına inşa edilen ve bugün Kızılavlu olarak bilinen tapınak, şehrin ortasında tüm ihtişamıyla duruyor. Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilen tapınak, halen ayakta olan en büyük Roma yapılarından biridir.Tapınağın Mısır tanrılarına, özellikle de İsis ve/veya Serapis'e tapınmak için kullanıldığı düşünülmektedir. Tapınak Selinus Nehri'nin üzerine inşa edilmiştir.Nehir, yaklaşık 150 metrelik bir mesafe boyunca çapraz olarak geçen iki tünele yönlendirilmiştir.Tapınak Bizanslılar tarafından Aziz John'a adanmış bir Hıristiyan kilisesine dönüştürülmüştür.Bugün ana tapınağın kalıntıları ve yan rotundalardan biri ziyaret edilebilirken, diğer yan rotunda hala küçük bir cami olarak kullanılmaktadır.

Arkeoloji Müzesi

Müzedeki buluntuların büyük çoğunluğunu Bergama ve çevresinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan çeşitli dönemlere ait eserler oluşturmaktadır. Müzede sergilenen eserler arasında Pergamon'un önde gelen devlet adamı ve hayırseveri Diadoros Pasporos'un büstü ve mezar anıtının kabartma levhaları, Roma İmparatoru Hadrianus'un heykeli, Pergamon'un simgesi haline gelen Nike heykeli, lahit, antik dönemin ölü gömme geleneklerini yansıtan figürlü steller, Allianoi kurtarma kazısından çıkan Nymph heykeli, Arkaik döneme ait genç bir erkek heykeli (Kuros), Medusa başlı mozaik ve Helenistik döneme ait pişmiş toprak figürler dikkat çekmektedir. Müzenin etnografya bölümünde ise Bergama'nın eski aşiretlerinin yöresel kıyafetleri, gelin ve günlük kıyafetleri, halı, kilim ve heybeleri görülmeye değerdir.

Eski Şehir

Bergama çarşısı, 14-15. yüzyıllardan itibaren çizmeciler, ayakkabıcılar, manifaturacılar, saraçlar ve ziraatçı tüccarlar gibi farklı loncaların bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Ticari faaliyetleri kolaylaştırmak için çarşıya hanlar ve bedestenler (değerli malların satışı için inşa edilen) eklenmiştir. Selçuklular ve Osmanlılar tarafından inşa edilen çok sayıda cami, kent merkezini bir açık hava müzesine dönüştürmüştür. Bergama, geçmişte yaşayanların kimliğini, kültürünü ve refah düzeyini anlamada ve tanımada büyük rol oynayan geleneksel evlere sahiptir. Kale mahallesi, Rumlardan miras kalan kagir evlerin bulunduğu bir kentsel miras alanıdır. Geleneksel kilim ve halıların satıldığı dükkanlar, yakın zamanda restore edilen sinagog, Roma Köprüsü ve tarihi Türk hamamları diğer kültürel mirasları oluşturmaktadır. Peynir, çam fıstığı, zeytin ve zeytinyağının yanı sıra Bergama'nın en bilinen yerel lezzeti, bölgede yetişen patlıcanlardan yapılan "Çığırtma" yemeğidir.

Üste Kaydır